SANATA VE ÖDÜLE DOYMAYAN KADIN
Temmuz 30, 2022Yeşilgöz GÜNGÖR’dü
Temmuz 30, 2022
Başarı, günümüz toplumlarında devletin ayakta kalmasını sağlayan, kültürleri ve insanları korumak için çocuklara, gençlere ve yetişkinlere atfedilmiş bir kavramdır. Başarı algımız çocuklukta başlar. Başarı kavramı okulla, toplumla ve çeşitli gruplarla şekillenir. Kişilerin hayatını şekillendiren, meslek sahibi olmasını sağlayan çok önemli bir olgu haline gelir. Çocukların kimliği sadece başarıdan ibaretmiş gibi yetiştirilir. Adeta öznenin kendisi başarı olmuştur.
Her ebeveyn çocuğunun gelecek kaygısıyla başarılı bir birey olmasını istemektedir. Başarının her yönden yaşamın içine dâhil olması, bir yerden sonra bireyin farkında olmadan performans öznesine dönüşmesine neden olur. Ergenlik döneminde bireyler, ailesinin ve toplumun yüksek beklentisiyle kendi olmaktan çok başkasının başarısını gerçekleştirmek için çaba sarf ederler.
Anne ve babalarından yeteri kadar rehberlik almamış gençler kendi kimliklerini bulmakta zorlanırlar. Ergenlik doğası gereği her şeyin sorgulanmaya başladığı dönemdir. Bu dönemde çocukluktan itibaren başı boş bırakılmış gençler daha risk altındadır. Bu dönem onlar için pusulası olmayan yolda kaybolmak gibidir. Gençlerimizi başarı odaklı yetiştirmek gençlerimize -1 değer katıyor. Gerçek dünyada ne ile ne şekilde baş edeceğini bilemeyen bir gençlik yetişiyor. Sanırım tehlike burada başlıyor.
Günümüzde internetin akıllı telefonlarda kolaylıkla kullanılıyor olması, arama motorlarının gelişmesi, sosyal medya ağlarının genişlemesi ile kişiler dünyanın diğer ucundaki bir film, müzik veya başka bir popüler kültür ürününden anında haberdar olmaktadır.
Aynı zamanda gençlerin Facebook, Twitter, Instagram, YouTube gibi karşılıklı etkileşim alanlarında uzun zaman geçirmeleri sosyal medya aracılığıyla oluşturulan hayran kitleleri sayesinde yeni kültürlerin içerisine girmelerine imkân tanımaktadır.
Güney Kore’den tüm dünyaya yayılan popüler kültür akımı olan ve Hallyu (Korean Wave) olarak adlandırılan Kore Dalgası, K-drama ve K-Pop grupları ile tüm dünyada özellikle gençler arasında hayran kitlesi yaratarak adından söz ettirmektedir.
Güney Kore popüler kültür endüstrisinin bir ürünü olan K-Pop gruplarının “aşık olunacak dişileştirilmiş ve idealize edilmiş erkeklik” imajıyla tüm dünyada kendilerine aşık hayran grupları yarattığı gözlenmektedir. Piyasaya sürülen bu akım arkasında devlet destekli ve trilyonlarca para kazandıran endüstriyel bir olguya dönüşmüş durumdadır. Masum gibi görünen fakat arka planda hiçte bu şekilde olmayan K-Pop akımı gençleri neden bu denli etkiliyor birlikte bakalım.
K-pop yıldızları çocukluktan travmatize olmuş ve ailesi tarafından değer görmemiş kişileri içeriyor. Yapım şirketi tarafından çocuk yaşta şan dersleri almaya başlıyorlar. K-Pop yıldızlarının giyimleri( rengârenk kıyafetler, pürüzsüz ve masum ciltler ) yapım şirketleri tarafından belirleniyor. Kore toplumu çok disiplinli olmakla bilindiği üzere bu gruptaki gençler yapım şirketi tarafından kati kurallarla şekillendiriliyor. Bu grup üyelerinin âşık olması ve madde kullanmaları yasaktır. Gün aşırı çalışıyorlar. Ölümcül diyetlerle ve kas geliştirici vücut hareketleriyle fit olmak zorundalar. Grup üyeleri aynı tarz estetik yaptırıyor. Yardım toplama faaliyetlerini çok önemsiyorlar. Kendi belirlediği kurallara son derece sadıklar. Görünen kısımda masum ve zararsız gibi görünüyor. Fakat gündemde ise şu var; dört k-pop yıldızı intihar ederek hayatlarına son verdi. İdealist olan ve milyonların sevdiği bu gençler neden intihar etmiş olabilir?
Elbette bunun birçok sebebi vardır. Bizi ilgilendiren kısmı ise ülkemizdeki gençlerimiz bu akımdan nasıl etkileniyor? Ergenlik dönemindeki yol göstericilik tam da bu esnada devreye giriyor. Bu grubu izleme, bu grubu takip eden kişilerle arkadaşlık kurma diyen birçok ebeveyn ile karşılaştım. Bu şekilde gençlere yol gösterici olamayız.
Bunun yerine K-pop akımını araştırıp onlara bilgi vereceğiz. Gerekirse birlikte izleyip üzerinde tartışacağız. Eğer ülkemiz gençleri değer görmez ve sadece performans nesnesi olarak yetiştirilirse üzgünüm bu açıklıktan her türlü maddi ve manevi gruplar faydalanır. Gençlerimizi uyanık ve bilinçli yetiştirmeye ihtiyacımız vardır. Zaten bütün gençler doğru rehberliğe açıktır. Doğru üslup ve bilgi ile anlaşıldığını hisseden gençler ancak anne ve babalarına kanatlarını açarlar.
Sorgulayan, neye inandığını bilen ve neyi izlemeyeceğine karar verebilen cesur gençler yetiştirmemiz dileğiyle.