Eski dönemlerde doktorlar hastalıklar için şiirsel isimler kullanmaktaydılar. Kişilikler ve psikiyatrik bozukluklar ile ilgili bilgilerimiz hâlâ sınırlı kaldığından, bizler akademik yayınlarda yazarken bile, hala zor bozuklukları anlatmak için metafor kullanmaktayız. Ve belki de anlaşılması en zor olanı ve bu yüzden en yaratıcı olarak adlandırılanlardan biri borderline yani sınırda kişilik bozukluğu.
Borderline Kişilik Bozukluğu, genç erişkinlik döneminde başlayan, kişilerle olan ilişkilerde, kendilik algısında ve duygulanımda tutarsızlıklar ve ani dürtüsel davranışlarla karakterize bir durumdur.
Aşağıdakilerden 5’ini taşıyan kişilerde görülür.
Bu bozukluğa sahip bireyler sıklıkla “Kendimi boşlukta hissediyorum.” gibi ifadeler kullanırlar veya kolayca sıkıldıklarından şikayet ederler.
Değişken benlik algısı, çevrelerinde oluşan durum ya da kişileri ya çok iyi ya da çok kötü olarak algılamalarına neden olmaktadır.
Kendisini kötü olarak etkileyebileceği alanlarda, davranışının sonunu hesaplamadan, dürtüsel olarak hareket etme eğilimi gösterir. Patalojik bir şekilde oyun oynayabilir, sorumsuzca para harcayabilir, ara vermeksizin yemek yiyebilir, uyuşturucu kullanabilir, korunmasız seks yapabilir veya trafik kurallarını çiğneyerek araba kullanabilirler.
Bu bireylerin yaşam öykülerine bakıldığında bir ya da birden çok kez intihar girişimleri ile karşılaşılır. Kendine zarar verme örneklerinin pek çoğu ayrılık ya da reddedilme tehdidinin algılanmasıdır.Bu tecrübeler esnasında kendini yaralama yaşanabilir. Bu durum çoğu zaman rahatlamaya işaret eder çünkü hissetme becerisini onaylar ya da kötü veya nefret edilen bir kişi olduğuna inandığı için duyduğu suçluluk hissini azaltır.
Kısa sürede değişen duygudurum içerisinde olurlar.
Hayatlarındaki önemli kişiler tarafından bekledikleri ilgiyi ya da davranışı göremediklerinde uygunsuz öfke patlamaları gösterirler.
Terk edilme ya da reddedilme korkusu karşısında olağan dışı çaba harcadığı görülür.
Aşırı stres altında kuşkucu düşünceler ya da kısa süreli psikotik atak gösterirler.
Borderline kişilik bozukluğunun bu belirtileri, bireylerin kişilerarası ilişkilerde sık sık stres ya da sıkıntı yaşamalarına sebep olmaktadır. Buna bağlı olarak yaşamdan keyif almalarını ve yaşam kalitelerini olumsuz etkilemektedir.
YOĞUN VE FIRTINALI İLİŞKİLER
Borderline Kişilik Bozukluğu, kişiler arası ilişkilerde, benlik algısında ve duygulanımda değişkenlik ve bu alanlarda sorunlara dayanmaktadır. Öncelikle kişinin kendisine ilişkin algıları değişkenlik gösterir. Kendisini güzel, başarılı biri gibi hissederken birden değişkenlik göstererek kendisini çok önemsiz biri olarak algılayabilir. Bu değişkenlik insanları algılamasına da yansır. İlişki kurduğu insana taparcasına bağlanır, onun sevgisini kazanabilmek için yoğun çaba harcar, karşılığını alamadığını düşündüğünde taptıkları kişi nefret ettikleri kişiye hızlıca dönüşür.
Bu nedenle ilişkileri yoğun ve fırtınalıdır, iyi kötü arasında dalgalanmalar çok belirgindir.
Güven duyguları çok kırılgandır
Bu kişilerin kendilerine güven duyguları çok kırılgan olduğu için insanlar tarafından kabul edilmeye ya da reddedilmeye karşı aşırı derecede hassastırlar. Ayrılık ya da istenenin olmaması durumlarında yoğun öfke ve diğer belirtiler yaşanır. Bu kişilere karşı öfkelerini net bir şekilde sergiler, sonrasında bundan dolayı suçluluk, pişmanlık, utanç duyguları yaşar ve kendilerini değersiz, zayıf, kötü hissetmeleri pekişir. Borderline Kişilik Bozukluğu olanlar, aşırı terk edilme korkusu yaşarlar. Terk edilme duygusunun yarattığı panikle devamlı mücadele ederler. Bunu engellemek için tehdit etme, intihar girişiminde bulunma gibi yollara başvurabilirler. Dürtüsel cinsel ilişkiler, sık partner değişimi sıklıkla görülebilir. Öfkelerini kontrol etmede zorluk yaşarlar.
Duygudurum bozukluklarına meyillidirler
Borderline kişilik bozukluğu olan kişilerde depresyon sıkça görülür. Duygulanımdaki iniş çıkışlar yani ruh halinde sürekli değişimlerin olması Borderline Kişilik Bozukluğu’nun bir duygudurum bozukluğu (Bipolar bozukluk yani manik depresif bozukluk) sınıfında mı değerlendirilmesi gerektiği sorusunu gündeme getirmiştir. Psikiyatride ICD-10 sınıflamasında duygusal olarak değişken kişilik bozukluğu adı tercih edilmiştir. Bu konuda araştırmalar sürmekle birlikte şu an Borderline (sınır) Kişilik Bozukluğu olarak değerlendirilmeye devam etmektedir.
Ne yapmalı?
Yukarıda verilen belirtilerden şüpheleniyor bordeline kişilik bozukluğu yaşadığınızı düşünüyorsanız öncelikle bir uzmana başvurmalısınız.
Bozukluğun karmaşıklığı ve bu bozukluğa sahip olanların farklı tablolarla karşımıza çıkabilmesi nedeniyle tedavi için zor bir konu olmaya devam etmektedir. Bu bozukluğa sahip insanların istikrarsızlığı, tedaviye devam etmelerini zaman zaman engelleyebilmektedir. Uzun ve zor bir terapi gerektirir. Yanı sıra alkol, uyuşturucu gibi sorunlar da varsa, terapi zorlaşır. Zaman zaman ilaç kullanılır. Kriz durumlarında hastaneye yatırmak gerekebilir. Borderline hastayla birlikte yaşamak da zordur. İnsanları iyi ve kötü diye ayırdıkları için, herkese buna uygun roller verirler. O rollere girmemek gerekir. Kötü davranıldığını düşünür ve kötü davranılması için her şeyi yapar. Kişiliği iyi anlayarak, olayları değerlendirmek gerekir. Yine de, özellikle bazı ağır olgularda birlikte olmak zor ve yıpratıcıdır. O zaman yakınında olan kişilerin de profesyonel yardıma ihtiyacı olabilmektedir.